NUR-İ ZER NEDİR? SİZDE NE ÇAĞRIŞTIRDI?

This post has already been read 18345 times!

NUR-İ ZER : ALTIN IŞIĞA YOLCULUK

Merhaba değerli dostlar, uzun sure oldu yazamadım. Aslında yazmaya gücümün ve enerjimin azaldığı bir süreci yaşadım. Ya ne zaman yine yazabilirim derken gözlerinden bir seri ameliyatlar olan tasarımı mükemmel ötesi iyi olan yakın bir arkadaşımı ziyaret ettim yoğun bir iş gününün ardından. Bu arkadaşıma merhaba der demez daha nasıl oldun diyemeden tanıştığımız ilk tanıştığımız anda olduğu gibi yine projesini, projesinde hangi aşamada olduğunu büyük bir çoşku ile sanki kendisi projesi ile dansederek anlattı.

Arkadaşın projesine başlamadan önce başlıkta okuduğunuz gibi bir başlangıç var, yani “NUR-İ ZER ALTIN IŞIĞA YOLCULUK” ile ilgili bir seri yazı yazılacak. Evet isterseniz başlangıç yapalım. Bu arkadaşımla yıllar önce danışmanlığını yaptığım aile şirketi olan bir tekstil firmasında tanıştım. Bu firma da zaman zaman özel kolleksiyon ve müşteri özel taleplerinden dolayı part time veya özel koleksiyon bazında özel tasarımcılarla çalışılırdı. Bir hafta şirkete gittiğimde tam masama kurulurken bir baktım tasarım odasında uzun boylu ve zayıfça ve de her tasarımcı gibi sıradışı giyinen ama giyindiğini de fazlası ile kendine yakıştıran bir hanım effendi. Her zamanki temkinli ve biraz da mesafeli duruşumla hanımefendiyi izledim, derken hanımefendi odaya girdi ben Nursen dedi siz şirketin danışmanı olmalısınız, sanki kırk yıldır tanışıyoruz başladı konuşmaya, anlatmaya ve paylaşmaya, bir yandan bilgisayarı açıyorum, bir yandanda o günün iş akış dosyasına bakıyorum bir yandan da mütemadiyen konuşan birisini dinler görünmeye çalışıyorum. Aman Allahım nerden çıktı bu mitralyöz diye geçirdim içimden. Bu arada bana Kahve içermisin? Diye sordu. Ben güzel Kahve yaparım dedi, bende aaa olur orta olabilir dedim mi hatirlamıyorum. Nursen mutfağa yöneldi bile, ışık hızında orta Türk kahveleri

geldi. Geldi ne demek ? Kahve tabağının kenarına tasarım masasında var olan altın tozlarından serpiştirmiş. Bir Kahve tabağına bir bu sıradışı tasarımcı arkadaşa baktım, evet yeni bir çılgın daha dedim. Kahveyi yudumlarken gerçekten kahvenin tadı bir başka idi, tad-sunum ikilisi mükemmeldi. Kahvenin tadı ve sunumu gibi tasarımlarınızda farklı ve size özgüdür demez olaydım. Başladı tasarımlarında tamami ile Osmanlı temalarını işlediğini anlatmaya derken, kusura bakmayın bu mükemmel ötesi anlatım heyecanınız yarıda keseceğim çünkü şirket yönetim takımı ile toplantıya girmem gerek, öğlen yemek Molası ve sonrasında zaten iş akışıma gore sizinle de görüşeceğim dedim, tam odadan çıkarken kahvenizi kapatın Kahve falı bakacağım, nasıl ya ? dedim burası iş yeri Kahve falı ne alaka? Demez olaydım, korkmayın ne sizin ne şirketin zamanından çalınmayacak öğlen yemek molasında bakarım dedi. Hayda çattık dedim, pekiyi pekiyi diyerek odadan çıktım, galiba her meslek mensubunun karakteristik ortak özellikleri var diye düşündüm.

Evet aslında biraz nasıl desem çok da yakın olmayı düşünmediğim bir düşünce ile tanıştığım bu arkadaşın gönlünde ve beynin de ne cevherler olduğunu zaman içerisinde görünce ve çoşkusuna tanık oldukça ve de zaman zaman bazı projelerine destek verdikçe insanları tanımak için hem kendinize hemde insanlara fırsat verin ki zenginlikleri görün gerçeğini yaşadım

NUR-İ ZER : ALTIN IŞIĞA YOLCULUĞUNA bir sonraki buluşmamızda

devam edeceğiz Sizde altın ışığına doğru yolculuk yapmayı deneyin

Sevgiler

Aysel Evran