İnanç ve hayal : hayali ve inancı olmayan insan?
This post has already been read 17377 times!
Merhaba değerli dostlar zaman zaman hiçbir şey kaleme alamama stresi sizleri zorlar. İşte tam bu stresin oluşturduğu yüksek rakımlı basıncın altında iken karşılaştığınız bir kişi gerçekleştirilen sohbet akışında öyle bir bir söz ifade eder ki size yazma ilhamı gelir. İşte tam buna benzer bir olay yaşadık. Yakın zamanda o kadar tesadufi olarak tanışılan birisi yaşamından söz ederken konu nereye geldi ise; o kişi babam “Hayali ve İnancı olmayan insan, insan değildir. Hayali ve inancı olmayan insandan korkun” derdi diye sohbetini sürdürürken bir dakika bir dakika dedim biraz önceki ifadenizi bir daha tekrarlar mısınız? Dedim ve de beyefendi tekrarladı. İşte şimdi şu anda bu söz ile bir paylaşım gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Evet dostlar insan olmanın en temel olgusunu neden ve neden “hayal ve inanmaya” ve de “hayali ve inancı olmayan insandan neden korkun” olgusuna dayandırmıştır bu sözün sahibi. İnsanı insan eden hayal ve inancın ne kadar olmazsa olmaz temel dayanaklar olduğuna bir bakalım; biz insan oğlu neden hayal ederiz? Olmasını istediğimiz, olma ihtimali oldukça uzak olduğunu düşündüğümüz olguları, mekanları veya tanışmak istediğimiz insanla tanışmak isteriz yani gerçekleşmesi özlenen ve istenen şey dir hayal. Gerçekleşmesi özlenen olgu hayal edilerek gerçekleşir mi? Hayal ederseniz olur. Nasıl mı? Hayal ederek bir amacınız oluşur, oluşan amacınızı gerçekleştirmek için inançla çalışırsınız ve de odaklandığınız inancınız size hayaliniz gerçekleştirmek için fırsatlar oluşturur, yeter ki hayaliniz ve hayalinizi gerçekleştirmek için kuvvetli mi kuvvetli inancınız ve de inancınızın yol haritaları olsun.
Hayal ve inancı olabilmenin pozitif yönü amacı olan insan önce kendisine sonra da çevresine faydalı şeyler oluşturmaya çalışır evet diyeceksiniz bazı hayaller ve hayalleri gerçekleştirmek zararlı da olabilir. Hayalsiz olmak daha mı kötü sonuçlar oluşturur ne dersiniz?
Biz olayın pozitif tarafından bakarak; olumlu hayalleri olan ve hayalleri gerçekleştirme inancı olan bireylerden hareket edelim. Hayali ve inancı olan insanlar kaybedilecek değerli şeylere sahip olurlar. Değerli şeylere sahip olanlarda değerli olgularını kaybetmemek için kendisine ve çevresine zarar vermez. İnancı ve hayali olmayanların galiba kaybetme korkusu olmayacağı içinde kendilerine ve çevrelerine zarar verme potansiyelinde olabilirler. Böylece hayali ve inancı olan bireylerden de korkulmamış olur.
Hayalsiz ve inançsız kişilerden korkun diyen kişinin acaba ne tür yaşam deneyimleri olmuş ki bu sözü dillendirmiş.
Evet herkesin hayali ve inancı olması dileğiyle
İyi günler
Aysel Evran
