Tedarik ve Satınalma Uygulama Planı–XI
This post has already been read 649 times!
Geleneksel Güç İlişkisi???
Merhaba aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları,
“Tedarik ve Satınalma Uygulama Planı “ kapsamında başlattığımız paylaşım yolculuğumuzun önceki duraklarında tedarikçi belirlemek, müşteri – tedarikçi entegrasyon süreci, taktiksel kararların verilmesi, tedarik ve satınalma bütçesi, yatırım sürecinde tedarik ve satınalma, endüstriyel şirketlerde yeni ürün geliştirme ve tedarik süreci, tedarik sürecinde stratejik düşünme, tedarikçi ilişkileri yönetimi, tedarikçi segmentasyonunun stratejilere katkıları ile ilişkisine dair paylaşımlar yapmaya çalıştık
Bu durakta “Geleneksel Güç İlişkisi” odaklı zihin jimnastiği yapılmasına ne dersiniz?
Tedarikçiler ile geleneksel güç ilişkisi yaklaşımını benimseyen şirketler yalnızca tedarikçinin satış fiyatı ile birlikte satın alma maliyetinin en aza indirilmesi arayışındadırlar. Kısa ve orta orta vadeli hacimlere bağlı kalarak pazarlıklarını ve dolayısıyla satınalmalarını gerçekleştirmelerini hedeflemektedirler.
Günümüz tedarik ve satınalma sürecinde olabildiğince uzun vadeli düşünülmesi ile birlikte toplam gereksinimlerin tahmin edilmesi kaçınılmazdır.
Tedarikçiler ile geleneksel güç ilişkisine odaklananların bir diğer yaklaşımı da çerçeve sözleşmeler veya yalnızca bir defaya mahsus spot satın alma uygulamalarına güvenmeyi tercih etmektedirler. Bu tercihi kullanarak, alıcı her zaman tedarikçi ile bir işbirliği stratejisine girmez. Tedarikçinin iç operasyonları alıcıya ‘kapalı defter’ olarak kalır. Özellikle, maliyetler konusunda şeffaflık yoktur ve ortak analiz ve planlama yoluyla sistematik maliyet düşürme aramak için herhangi bir işbirliği yoktur.
Geleneksel güç ilişkisi süreç içerisinde yerini planlı tedarik stratejine bırakmıştır. Planlı tedarik stratejisinin var olabilmesi için talebin sürekli olması ile birlikte operasyonel iş birliğinin sağlanması gerekir.
Operasyonel İşbirliği
Operasyonel işbirliği, tedarikçilerle ilgili olarak ‘işbirlikçi’ olarak tanımlanabilecek yaklaşım türüdür. Bu durumda şirket, tedarikçilerinden yenilik beklemez: satın alınan ürün veya hizmet için tüm sorumluluğu üstlenir. Bununla birlikte, toplam sahip olma maliyetinin ortaklaşa en aza indirilmesini isteme niyeti vardır.
Operasyonel iş birliği yaklaşımında ekonomik etkiye sahip satın alma ve maliyet faktörlerinin diğer tüm değişkenleri analiz edilir ve operasyonel çözümler etkin bir şekilde kurulur.
Sonuç olarak, bu yaklaşım, tüm operasyonel sistemin şirket–tedarikçi arayüzünde, yani şirketin kapsadığı alanda optimizasyonuna yönelik bir itici güce yol açmaktadır.
Operasyonel iş birliğinin diğer kapsam alanlarına bakılmasında fayda var
Gelecek durakta “Operasyonel İş Birliğinin Diğer Kapsam Alanları“ ile yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle ;
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın
Aysel Evran
aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com
BİR FULARLIK FARK!®
İle
MASADAN SAHAYA
Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey
YÖNETİMİ®