Alıcı ve Satıcı İlişkileri Yönetimi -II
This post has already been read 1493 times!
Alıcı- Satıcı İlişkileri Yönetiminde Sorulacak Kritik Sorular???
Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları;
Tedarik Zinciri Yönetiminde önemi gittikçe artan alıcı-satıcı ilişkileri ile ilgili başlattığımız yazı dizisinin bir önceki durağında tedarik zinciri yönetimine farklı bir pencereden bakış ile alıcı- satıcı ilişkilerinin niçin öenmli olduğuna dair özet bir giriş yapmaya çalıştık.
Bu durakta “alıcı- satıcı ilişkileri yönetiminde sorulacak kritik sorular” kapsamında yolculuğumuzun sürdürülmesine ne dersiniz?
Alıcı – satıcı ilişkilerinin dinamiklerini net olarak anlayabilmek ve bu doğrultuda organizasyonda yeniden yapılandırmalar yapabilmek adına aşağıdaki soruların sorulmasında ve cevaplarının detaylı analizlerle verilmesinin sağlanmasında fayda var.
Alıcı- satıcı ilişkileri yönetiminde sorulacak kritik sorular:
Sektör – ürün bazında ne tür bir alıcı-tedarikçi ilişkileri türü tanımlanabilir?
Alıcı ve tedarikçi ilişkilerinde motivasyon ve beklenti dengesi nasıl sağlanabilir?
Alıcı ve tedarikçi arasındaki işbirliğine dayalı ilişki için anahtar başarı faktörleri nelerdir?
Siz bu sorulara kendi ürün – hizmet gamına, sektör dinamiklerine bağlı olarak farklı sorular ekleyebilirsiniz. Vaka – uygulama odaklı çalışma yaptığımız şirketlerde sorduğumuz ve cevabını aldığımız 7 sorudan üçü yukarıda yer alanlardır.
Yukarıdaki soruları anlamlı ve organizasyonlarda uygulanabilir şekilde cevaplandırılması adına tedarik zinciri yönetim olgusunu özetlemekte fayda var. Tedarik Zinciri tedarikçi / müşteri oyuncu ağı olmak ile birlikte; hem iç faaliyetlerin hem de birinci seviyenin ötesinde tam entegrasyon gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte ana hedef tedarikçilerin artan faydalar sağlayabilmesidir.
alıcı ve tedarikçi ilişkileri….
Tedarik zinciri ilişkilerine bakıldığında, alıcı ve tedarikçi ilişkileri iki ana türe ayrılabilir: “rakip rekabet” ve “işbirliği ortaklığı”.
1980’li yıllardaki geleneksel olumsuz yaklaşımın temel amacının satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatını en aza indirgemek olduğunu görüyoruz. Bu yaklaşım, alıcı-satıcı ilişkisinde, diğer tedarikçilere kıyasla daha yüksek bir pazarlık pozisyonu elde etmek için alıcı çok sayıda tedarikçiyi tutar ve sadece kısa vadeli sözleşmeler yapar. Bu durumda, alıcı, tedarikçinin toplam kaynaklarını kullanamaz. Bu yaklaşımda uzun vadeli işbirliğine dayalı bir ilişki olması muhtemel değildir.
1990’lı yıllara gelindiğinde alıcılar sadece fiyata dayalı kriterleri göz önüne almamaya başladılar, alıcı ve tedarikçi arasındaki ilişkinin kalitesi ve teslimatı gibi performans kriterleri de ajandalarına, sistemlerine kattılar. Alıcıların- satıcıların “bir kol uzunluğu ilişkisinden” daha yakın işbirliği ilişkisine geçme eğilimi de 1990’lı yıllarda arttığı görülmektedir .
Gelecek durakta “işbirliği odaklı alıcı-satıcı ilişkilerinin ilkeleri ile ” yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın
Aysel Evran
ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com
BİR FULARLIK FARK!®
İle
MASADAN SAHAYA
Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey
YÖNETİMİ®