Amerikalı Gelin Ve Kısır

This post has already been read 24169 times!

Merhaba değerli dostlar zaman zaman iş seyahatleri veya kısa tatil aralarını bahane ederek hem yeni dünya da yani Amerika’da ne var ne yok, neler gündemde yerinde görmek hemde dünya tatlısı yeğenlerimle kültürlerarası iletişimi kuvvetlendirmek için benim bir arakdaşımın dediği gibi Kadıköy’e gider gibi Amerika’ya gitmeye çalışırm, aslında o kadar da sık olamıyor, çünkü ailelerim ve şirketlerim pekde fırsat vermiyor, bu seyahatlaerimin amacı da aslında tüm şirketler daha farklı işlerini nasıl yapabilir konusunda yeni araçlar bulmak ve bu araçları uygulamaya almak. Yerinde gözlem, yerinde test ve yerinde yaşamın etkisi ve de gücü farklı oluyor. Sizlerde bilirisiniz aslında Amerika’da her bir bölge ve hatta her bir eyalet ayrı bir kültür. Benim Amerika seyahatim kadar bizim Amerikalı gelin ve yeğenlerde fırsat buldukça İstanbul’a gelirler, İstanbul ve programa gore Türkiye’de başka yerlere birlikte gitmeye çalışırız. Çektikleri fotoğrafları okullarda veya sosyal toplantılarda arkadaşlarına gösterdiklerinden dolayı oldukça fazla Türkiye hayranı oluştu, hatta bunlar yavaş yavaş Türkiye ye dahi geldiler ve de gelmeye devam ediyorlar. Doğal olarak bu geliş gidişlerden Türkiye’deki bir birinden renkli, ve bir o kadar da zengin kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği, ara atıştırmalıklardan oluşan Türk damak lezzetini tadıyorlar, tadmakla kalınmıyor, tarifler alınıyor ve de özellikle kayınvalide ile deneniyor. Son Amerika seyahatimde kardeşimin amerikalı eşi yeni yıl yemeği menüsüne Türkiye’den hemde anadolu dan iki şey kattı ve tüm misafirler neredeyse kendilerinin geleneksel noel yemeğini bıraktılar bizim buram buram anadolu kokan Türkiye den olan iki lezette yöneldiler. Bu iki lezzetten birisi kısır idi. Gerçekten kısır harika idi, kısır malzemeleri; bulgur, biber salçası ve nar ekşisini orijinal Diyarbakır, Gaziantep ve Maraş’tan tedarik ettikten sonra bizzat kendim götürdüm. Yaklaşık on bin kilometre kat eden o malzemelerle yapılan kısır bana da o kadar lezzetli geldi ki annemi aradım anne kusura bakma senin nerdeyse 50 yıllık deneyimin ve el hamaratlığın Amerikalı gelin tarafından dama atılmak üzere haberin ola, skype canlı görüntü ile kısır ve misafirlerin kısır şöleni kayınvalideye gösterilerek kayın valide ve Amerikalı gelin arasında şöyle gizliden gizliye de bir rekabette oluşturuldu  Bir diğer lezzetimizde namı değer simitimiz idi. Değerli dostlar nereye geleceğim evet Amerika da pirincin yerini bulgur ve mercimek aldı, Sn.Doktor Mehmet Öz’ün televizyon kanallarında bulgur tarifi vermesi ve de bulgur pilavını pişirip stüdyodaki seyircilere tadırmasının ardından marketlere bulgur ve mercimek saldırısı başlıyor hani Black Friday (kara Cuma vardı ya, alışverişi çılgınlığı) bu çılgınlık ad değiştirmis gibi bulgur ve mercimek çılgınlığına dönüşmüş. birlikte Amerika’ya bulgur ve mercimek çıkartması yapmaya NE DERSİNİZ? Nice harika değerlerimiz ile tüm dünya insanlarının gönlünü fethedecek adımlarımızı daha da sıklaştırmak dileğiyle Keyifle kalın

Aysel Evran

aevran@etsupervizor.com

ayselevran@ttmail.com

Share

You may also like...

2 Responses

  1. sdas dedi ki:

    Sevgili Hocam Yine güncel bir konuyu dile getirmişsiniz, aslında bu aralarda sağlıkçılar diyetisyenler, insanları buğday, bulgurun ve mercimeğin daha çok tüketilmesine yönlendiriyorlar, haksızda değiller, ben birzat evde bulgur pilavını bulundurmaya çalışıyorum, helede yeşil, kırılmamış mercimek ayrı bir lezet katıyor. buda ülkemizin güzelliklerinden, Güzeldi, yazınızı bir solukta okudum, kaleminize sağlık teşekkürler..
    iyiki varsınız

  2. Haluk dedi ki:

    Hepimizin bildiği gibi bulgur, aslında buğdayın kırılmış hâli.
    Amerika’ya Türk ürünlerini, üreticilerinin kuracakları kendi şirketleri ile pazarlamalarını ve tüm operasyonu yönetmeyi hedefleyen şirketimiz için, üreticilerle temasa geçmek isteriz.
    Amaç Amerikalılar’a lezzetli Türk bulgurunu ucuz fiyata yedirmek değil, üreticinin aynen İtalyanların yaptığı gibi ürünlerini kalite olarak satmalarını, gereksiz rekabeti önleyerek alıcının değil üreticinin kazanarak ürünlerindeki kalite çıtasını yükseltip istihdamlı sürdürülebilir yenilikçi gelişmeyi sağlamak olmalıdır.
    Bu olmaz ise şu anda 1,20 – 4,6 TL/kg olan ve fakir halkın da besini olan bulgur, yurt içinde fiyatı şu an 2,15 – 6,75 fiyat aralığında olan pirinç seviyesine çıkar ki bu orta ve uzun vadede pirinç fiyatlarının düşerek halkın Ameriada bırakılmaya başlanan pirinç ile beslenmesine ve sağlık sorunlarına giden özet simülasyon şeklini alabilir. Biz yine kendimizi vurmuş oluruz.
    Dikkatli sabırlı ve akılcı stratejiler belirleyip çalışmak en doğrusu olacaktır ki zaten organizasyonumuzda sizin de bildiğiniz üzere bu iş ile görevli danışmanlar kurulu yapılanması mevcut.